Etiket arşivi: centerpivot.org

Atlantis Center Pivot video

 

Center Pivot’ larda Kablo Çalınması !

Center Pivot’ larda Kablo Çalınması !

 

Bildiğiniz gibi Center Pivotlarda kullanılan Kablolar Bakır esaslı olup, bundan dolayı değerlidir. Son zamanlarda Özellikle, Amerika ve Avrupa’da bir çok çiftçi, kabloların çalınmasından şikayetçi olmuşlardır. Ülkemizde, böyle bir durum 1-2 olay dışında olmamasına rağmen, çiftçilerimizin bu durumu dikkate almalarında yarar vardır.

Atlantis Center Pivot Türkiye Uzaktan Kontrol Sistemiyle Yanınızda.

Atlantis Center Pivot IP CameraAtlantis Center Pivot, Dünya’da çok az firmanın yapmış olduğu Remote Kontrol Sistemiyle Uzaktan Center Pivot ve Lineer Makineleri uzaktanAtlantis Center Pivot Remote Control yönetmektedir. Bu sistem sayesinde Atlantis, dışa bağımlılığı bir kez daha ortadan kaldırmıştır. Sistemleri kontrolleri, tamaıyla uzaktan yapılmaktadır. RF-GSM- Internet yoluyla, Dünya’nın neresinde olursanız olun, Atlantis Center Pivotları, Lineer makineleri,

pompaları, Gübre Enjeksiyon Sistemlerini ve birçok farklı mekanizmayı çalıştırıp durudurabileceğiniz gibi, istediğiniz gibi programlayabileceksiniz. Hatta tarlada bitkilerinizin gelişimlerini an ve an izleyebileceksiniz.

Kullandığımız GPS teknolojisiyle nerde olduğunu santim hassasiyetiyle belirleyebileceksiniz.

Bizi izlemeye devam edin…

Atlantis center Pivot 7 span

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK YERLİ CENTER PİVOT VE LİNEER SULAMA SİSTEMLERİ ÜRETİCİSİYİZ…

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK YERLİ CENTER PİVOT VE LİNEER SULAMA SİSTEMLERİ ÜRETİCİSİYİZ…

 

Türkiye’de ilk defa Center Pivot ve Lineer Sulama Sistemleri’ni 2005 yılından beri kendi üretim tesislerinde üretmekte olan Atlantis 2013 yılının ilk yarısına hızlı girdi.   Ülkemiz çiftçisine verimli ve ekonomik sulamayı en kaliteli ürünlerle sunmaya çalışan Atlantis, yeni otomasyon tesisi, sulama makineleri projeleri ve Ar-Ge çalışmaları ile tarımsal sulamada en yüksek performansla sulama yapabilen sulama makineleri sunmaya devam edecek…

Atlantis Center Pivot Koçaş Tigem

Atlantis Center Pivot Koçaş Tigem

Atlantis Center Pivot ve Lineer Sulama Sistemleri’nin yaygınlaşması için ülkemizin her köşesini dolaşan uzman Ziraat Mühendisi ve teknik servis kadromuzla sistemlerin yararları ve kullanım avantajları konusunda bilgiler veriyoruz. Diğer taraftan yaptığımız çalışmaların yanı sıra ülkemize değişik markalar olarak girmiş firmaların, müşterilere yaşatmış olduğu servis ve yedek parça problemlerini çözüyoruz. Son 10 yıllık dönemde bizim açtığımız yoldan, yurtdışından birçok firma distribütör kanalıyla ülkemiz pazarında satış yapmaya başladılar.  Geriye dönüp baktığımızda her bir firma birçok distribütör değiştirdi. Bazı markaların 2-3 tane distribütörü olduğunu görüyoruz. Firmaların birçoğu satış sonrası servis hizmeti vermediği için çiftçimizi mağdur ediyor ve problemlerini çözemiyorlar. Satış sonrası desteği olmayan, gerekli yedek parça ve ekipmanı zamanında temin edemeyen firmalar müşterilerin ürün kaybı yaşamasıyla sonuçlanabilecek problemlere yol açabiliyor. Yabacılar tarafından satılarak servis ve yedek parça sağlanamayan bir çok müşterimiz var…

Atlantis Center Pivot, üretimindeki yerli ihtiva oranının %90’lar seviyesindedir. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bu oranın %100 seviyesine çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu oran Dünya ortalamasında %85-90 lar düzeyindedir. Atlantis, ülkemiz arazilerin küçük ve parçalı olması nedeniyle bu arazilerde ekonomik sulama yapılabilmesi için  Ar-Ge çalışmalarını tamamladığı Mini Center Pivot ve Mini Lineer Sistemler’i de artık çiftçimizin kullanımına sunduk.  Sistemler ile 20 dekar ila 100 dekar arasındaki araziler ekonomik olarak sulanabiliyor.

Hedef Center Pivot Sulama Sistemlerini Dünyadan Almak Değil, Dünyaya Satmak…atlantis pivot

Center Pivot ve Lineer Sulama Sistemlerini ilk defa üretmeye başlama kararı aldığımızda, Türkiye’de daha önce hiç üretilmemiş, çiftçiler/üreticiler tarafından çok fazla bilinmeyen,  çalışma prensibi tam olarak anlaşılamayan bir makineyi üretmekle cengaverlik yaptığımızı biliyorduk ama asıl hedefimiz modern tarımsal sulamaya bir makine yerli olarak üretilmiş bir makine katmaktı. Dünyada çok fazla kullanılan Center Pivot ve Lineer Sulama Sistemlerini ilk piyasaya sunduğumuz zaman, üreticileri/çiftçileri alışmış oldukları sulama yöntemlerinin dışına çıkarmak, onları sistemlerin ekonomik ve modern yönü hakkında ikna etmek pekte kolay olmadı. Sistemleri anlatmak için ülkemizde neredeyse ziyaret edilmemiş üniversite, sulama birliği, sulama kooperatifi, tarım kuruluşu ve önder çiftçi bırakmadık.

Şuanda harcadığımız çabanın sonucu olarak Türkiye’de yaklaşık 300 milyon metrekare arazi Center Pivot ve Lineer Sulama Sistemleri ile sulanmaya başlandı.

Başardığımızın ve Atlantis marka bilincimizin farkındayız. Devreye aldığımız   robot kaynak otomasyon sistemiyle, mevcut kapasitemizin 15-20 kat arttırılmış olduk.  Geldiğimiz noktada sistemler artık herkes tarafından bilinen ve tercih edilen makinelerdir. Bu süreçte bizi en fazla zorlayan makinelerin tanınmasını sağladıktan so_Atlantis Pivot-Sekillerinra Dünyada bu sistemleri üreten firmaların ülkemizi kendi pazarları haline dönüştürmeye çalışmaları ve uyguladıkları agresif fiyat politikaları olmuştur. Bu firmalar ülkemizde yerli bir üreticinin bulunması engellemek için kalite ve hizmetten ödün vererek düşük fiyat ve kalitesiz hizmet  politikaları uygulamışlardır. Bu süreçte en büyük dayanağımız kalitemiz ve Atlantis hizmet güvencesi olmuştur.

Atlantis Lineer

Atlantis Lineer

Şimdi sadece kendimizle yarışıyoruz, pazara sistemleri üreten yeni yerli üreticilerin girmesini destekliyoruz. Rekabet etmeyi seviyoruz çünkü ürün ve hizmet kalitemizden eminiz.

 

Dünya Tarımı ve Atlantis Center Pivot

Zengin ülkeler fakirlerin tarım arazilerini alıyor

veya yatırım fonları, yabancı ülkelerde milyonlarca hektar tarım arazisi satın almaya başladı

 

9.670.000 km2 yani Türkiye’nin 12,5 katı toprağa sahip olmasına rağmen, Çin’de tarım arazileri hızla azalıyor. Çin, bir milyarı aşan nüfusunu besleyebilmek için diğer ülkelerde süratle tarım arazileri satın alıyor. Güney Amerika’da, Afrika’da, Güneydoğu Asya’da 2,1 milyon hektar toprak satın aldığı söyleniyor. Çin’in devasa ölçekte yaptığı, aslında dünyada yaygın yeni bir trend: Devletler veya yatırım fonları, yabancı ülkelerde milyonlarca hektar tarım arazisi satın almaya başladı. Journal du Net’in haberi…

BİRLEŞMİŞ Milletler verilerine göre son 3 yılda 30 milyon hektar (300.000 km2 yani İtalya büyüklüğünde) tarım arazisi yabancı sermaye tarafından satın alındı veya kiralandı. Ve bu eğilim giderek yayılıyor. Dünya Tarım Örgütü (FAO) dünya yüzeyinde 2,7 milyar hektar tarım yapılabilir arazi olduğunu ama bunun sadece 1,5 milyarının ekildiğini söylüyor. Bu işlenmeyen arazi genellikle Güney yarımkürede (Güney Amerika, Afrika, Avustralya, Güneydoğu Asya) ve yüzde 80’i kalkınmakta olan ülkelerde. Artan nüfusunu beslemekte zorlanan bu ülkeler, tarım arazilerine yapılan bu yabancı yatırımları ülke tarımını geliştirmek ve teknoloji transferi yapmak için bir fırsat olarak görüyorlar.IMG_0007
Afrikalıların toprakları
Zengin ülkelerin ve yatırım fonlarının bir numaralı hedefi Afrika. FAO’nun 5 ülkede (Etyopya, Madagaskar, Mali, Mozambik, Sudan) yaptığı bir araştırmaya göre, yabancılar bu bölgede, 1 milyar dolar yatırımla, 2,5 milyon hektar tarım arazisi satın aldılar veya 99 yıllığına kiraladılar. Sadece Sudan’da 6 farklı ülkeden yatırımcı tarım arazisi sahibi oldu. 690.000 hektarla Güney Kore, 400.000 hektarla Birleşik Arap Emirlikleri başta. Bu arazilerde halihazırda mısır, buğday, patates ve sebze ekili.
Bu ülkeler yatırımcılar için bir cennet: Engelleyici herhangi bir mevzuat söz konusu değil, hükümetler ilgisiz, bürokratlar ikna edilmeye (!) hazır, köylülerin elinde tapuları yok, arazi neredeyse bedava. Etyopya’da bir hektar tarım arazisini yıllığı 3 TL’ye kiralamak mümkün. Etyopya’ta entansif tarım yapan Hint kökenli Karuturi şirketinin 300.000 hektar arazi işlettiği biliniyor. Ve Etyopya Hükümeti, bu fırsatı değerlendirip 3 milyon hektar tarım arazisini yabancılara kiralamayı planlıyor.
Orta Asya’nın stepleri
Orta Asya’daki eski SSCB ülkelerinde uçsuz bucaksız boş araziler uzanıyor. Bir uluslararası uzmanın dediği gibi, “Dün, bu ülkelere, petrol, doğalgaz, madenler gibi toprak altındaki zenginlikleri çıkarmak için gelenler, bugün, tarım ürünleri fiyatlarının patlamasıyla, doğrudan toprağı işlemeye geliyorlar.”
İki İsveç yatırım fonu, Black Earth Farming (BEF) ve Alpcot Agro, Rusya ve Ukrayna’da sırasıyla 323.000 ve 161.000 hektar arazi işletiyor. Mayıs 2008’de yapılan bir anlaşmaya göre, Libya Hükümeti petrol ve gaz karşılığında Ukrayna’da 247.000 hektar toprak edindi. Çin’in de Rusya’da devasa arazileri kapattığı iddia ediliyor. Ve bir sonraki hedefin, Moğolistan’ın uçsuz bucaksız bakir toprakları olacağı, Güney Kore’nin buğday ve mayıs ekmek üzere bu ülkede 270.000 hektar arazi aradığı söyleniyor.
Güneydoğu Asya’da verimli topraklar
Güneydoğu Asya, özellikle pirinç ekimi ve ağaç dikimi için çok yatırımcı çekiyor. Hindistan ve Çin’in bu bölgede sırasıyla 358.000 ve 300.000 toprak satın aldığı veya kiraladığı söyleniyor. Çin telekom şirketi ZTE, Laos’ta maniok ekimi için 100.000 hektar kiraladı. Körfez ülkeleri de bölgeye yatırım yapıyor. Suudi Arabistan kökenli Bin Laden grubunun Papua’da 500.000 hektar ve Endonezya’nın güneyinde 80.000 hektar arazi peşinde olduğu söyleniyor.

Güney Amerika’nın pampaları
Sivil Toplum Kuruluşları (STK), Güney Amerika kıtasında gerçeklerin gizlendiğini iddia ediyor. Mesela Brezilya’da toprak edinen pek çok şirket, taabiyetini gizlemeyi tercih ediyor. Oysa resmi rakamlara göre bile, 4 milyon hektar (yani İsviçre büyüklüğünde) Brezilya toprağı yabancıların elinde. Grain adlı STK’ya göre, Arjantin’in ekilebilir topraklarının yüzde 10’u da öyle. Mevzuat o kadar muallak ki, yabancıların toprak edinmek için Brezilya’da bir şirket kurması yeterli. Resmi Kolonizasyon ve Toprak Reformu Ulusal Enstitüsü Müdürü Rolf Hackbart “Kamu arazileri bile internet sitelerinde satılıyor” diyor. Bu arada, yabancıların arazi satın almasını ve kiralamasına kısıtlayan bir yasa mecliste görüşülürken, Brezilyalı soya üreticileri, illegal olmasına rağmen, Paraguay’da binlerce hektar arazi işletmeyi sürdürüyor.

Yeni bir jeopolitik savaş alanı: TARIM
Yarının jeopolitik savaş alanı olarak kabul edilen tarıma ilgi duyan, fakir ülkelerde ucuza tarım arazileri kapatmaya çalışanlar sadece devletler ve yatırım fonları değil. ‘Hedge’ fonlar ve bankalar da bu oyuna çoktan girdiler ve sağlam yatırım olarak arazi satın almayı ve kiralamayı tercih ediyorlar. Mesela amerikan yatırım fonu Black Rock, 200 milyon dolarlık bir spekülatif fon kurdu ve bunun 30 milyonunu tarım arazisi alımına ayırdı. İşlettiği 331.000 hektar araziyle Rusya’nın en büyük hububat üreticilerinden biri olan Black Earth Farming adlı fonun patronu Mikhail Orlov ‘Bu işte akıllı davranan tahıl değil, para hasat eder’ demekten çekinmiyor. Global Farming Ltd adlı fon, yatırımını 6 ila 8 yıl gibi kısa bir sürede amorti etmeyi planlıyor. Hedefi tarım ve hayvancılık yapmak üzere 1.230.000 hektar (Malatya ilinin yüzölçümü kadar ) arazi satın almak.Barclays, Deutsche Bank, UBS, Morgan Stanley gibi büyük bankalar da tarım arazilerine para yatırıyor. Grain adlı STK’nın hesabına göre, üçüncü ülkelerde tarım arazisi sahibi fon sayısı şimdiden 120’yi aştı.
Yeni-sömürgecilik örneği: MADAGASKAR
Afrika’nın ada ülkesi Madagaskar, 2008 yılında tarım arazilerine ‘el koyulmasına’ karşı direnişin sembolü haline geldi. O tarihte Güney Koreli Daewo şirketi, Madagaskar hükümetiyle 1,3 milyon hektar (Yunanistan büyüklüğünde) arazi kiralamak üzere 99 yıllık bir anlaşma yapmıştı. Şirket bu araziden yılda 5,5 milyon ton mısır elde etmeyi planlıyordu. Bu haberin duyulması üzerine ülkede çatışmalar çıktı, Ravalomanana Hükümeti düştü. Yeni başkan anlaşmayı feshetti.
Ama bu olay yatırımcıların cesaretini kırmadı. Hintli Varun grubu bu senenin ocak ayında 232.000 hektar araziyi 50 yıllığına kiralamak üzere hükümete başvurdu. Oysa, şirketin kiralamak istediği arazinin dörtte üçü, Malgaş köylüler tarafından işlenen topraklar. Yani plan, köylülerin topraklarından atılmasını öngörüyor. Bu arada, adada 800.000 hektar tarım arazisinin yabancıların elinde olduğu tahmin ediliyor.
Zengin bir yatırımcı örneği: S.ARABİSTAN
Petrol zengini Suudi Arabistan, başka ülkelerin arazilerini satın alarak veya kiralayarak gıda ve tarım üretimi yapmak istediğini saklamıyor. Yılda 1 milyon ton pirinç ithal etmek zorunda olan ülke, hükümetin, İslam Kalkınma Bankası’nın ve Suudi işadamlarının sermaye koyduğu FORAS International adlı bir yatırım fonu kurdu. Fon, uzun vadede 700.000 hektar arazi ekerek yılda 7 milyon ton pirinç elde etmeyi planlıyor. Moritanya’da 15.000 hektar satın alan fon, gözünü Senegal ve Mali’ye çevirdi. (Bu arada, Senegal’in, Nijerya’nın ardından, Afrika kıtasının en büyük ikinci pirinç ithalatçısı oluşu da kara mizah olarak yorumlanıyor.)
Uzmanlar, fakir Afrika ülkelerinin petro-dolarların cazibesine dayanamayacaklarını söylüyorlar. Bu arada, FORAS’ın başındaki (ülkenin en zenginlerinden biri olan) Şeyh Muhammed Hüseyin Ali El Amudi, Etyopya’nın bir numaralı yatırımcısı. Etyopya’nın 500.000 hektar araziye talip olan Şeyh’e hayır demesi kolay değil.

Yatırımcıların işini kolaylaştıran MEVCUAT AÇIĞI
Uluslararası kuruluşlar ve STK’lar olayın boyutları ve yürütülüşü konusunda dünya kamuoyunu uyarmaya çalışıyorlar:
* Hükümetlerin halkın görüşüne başvurmadan anlaşma yapıyor.
* Bu ülkelerin yöneticileri arasında yolsuzluk yaygın olduğundan anlaşmalar şaibeli.
* Fakir Afrika köylülerinin yüzde 80’i asırlardır işledikleri toprakların kendilerine ait olduğunu belgeleyecek bir tapuya veya tahsis belgesine sahip değil. Aynı şekilde Orta Asya’da tarım arazilerinin çoğu hâlâ devlete ait, köylü bu araziyi kiralıyor. Yani bu ülkelerde köylünün toprağından atılması kolay.
Bütün bu sakıncaları ortadan kaldırmak ama fakir ülkelere işleyemedikleri toprakların işlenmesi ve gelir ve istihdam elde etmelerini sağlamak için FAO, Dünya Bankası ve ONU-Habitat ortak bir direktif hazırlıyor. Ama bu tür direktiflerin yaptım gücü ne yazık ki olmuyor.

Kaynak: hürriyet Emlak